Paris’te hayat bir başka…

Modanın başkenti, ışıklar veya âşıklar şehri, sanatçıların fetiş şehri… Bu şehre ilk ayak bastığımda henüz 15 yaşındaydım. Aylardan temmuzdu ve yılın bu zamanı hava, bir İzmirli için, belki de ilk kez böylesine kara bulutlarla kaplıydı. Öylesine içime sinmişti ki bu hava, artık benim bir parçam olduğunu ve ondan asla tamamen kopamayacağımın sinyallerini vermişti.

Paris

Paris’te  “tipik” bir gökyüzü

Paris’i sizlere böyle bir giriş yaparak tanıtmayı uygun buldum, çünkü bilmenizi isterim ki buraya bir kez adımınızı attınız mı hayat çizginizde, artık burada tekrar bulunmaya sapan kaçınılmaz bir çatlak oluşacaktır. Bunu göze alarak yola çıkmakta fayda var.

Fransızların tarihi mirasına sahip çıkma meziyetlerinin en güzel örneklerinden biridir Paris. Birçok asırlık müzeler, mimariler, hatta restoranlar karşınızda belirir aniden; yolun bir köşesini döndüğünüzde. Dolayısıyla şehrin sokakları tarih kokar, burnunuz yer yer bundan daha nahoş kokulara maruz kalsa da. Çünkü olduğu gibidir Paris, bir şeyi gizlemek için özel bir çabası yoktur. Kendini bir şekilde böyle sevdirmeyi başarmış ve bu başkaldırıda hiç diz çökmemiştir. Paris gezilecek yerler listesi kesinlikle yapmalısınız.

Kendisinin başlıca bir sanat eseri olmasının yanında – öyle ki, Parisienlerin evini dahi şehirden manzaralar süsler, Paris tam bir sanat ve sanatçı yuvasıdır. Meşhur sanat eserlerinin ışığı sokak sanatçılarının yolunu aydınlatır. İnsan kendine acaba bunca dış kaygılarım olmasaydı da iç sesimi dinleye bilseydim ben neler yapabilirdim diye sormadan edemez… Öyle müthiş bir karşılama ve ağırlama sunar ki sanatçılara, onları adeta hipnotize eder ve yollarının bir şekilde kesiştiği bu toprakları onların son adresi olmasına ferman eder. Öyleyse bulunulması ve görülmesi gereken yerler listemize bu kaçınılmaz adresle başlayalım.

1

Paris’te gezilecek yerler

  1. Père-Lachaise Mezarlığı: Tatile çıkarken planınızda bir mezarlık ziyareti olmadığını tahmin edebiliyorum. Ancak dev sanatçıları ağırlayan bu ‘bölünmüş bahçe’ kesinlikle görülmesi gereken bir atmosfere sahip, özellikle gökyüzü yukardaki fotoğraftaki kasvetine erişmişse. Bu sanatçıların kimler olduğunun keşfini size bırakıyorum, listede Türkler de var. Rahat bir ayakkabı giymeyi lütfen unutmayın, özellikle bayanlar!
  1. Seine Nehri: Seine nehri kenarında bir yürüyüş özellikle sonbaharın olmazsa olmazlarından. Şöyle bir istikamet tavsiyesinde bulunabilirim:

Tabi bir de Saint-Martin kanalı etrafında yürümenin de ayrı bir tadı vardır.

  1. Montebello Rıhtımı (Quai de Montebello) : Notre Dame katedralini profilden karşınıza sunan bu rıhtımdan nehir kenarına merdivenlerden indiğinizde ufak teknelerden birinde veya kendi getirdiğiniz içeceğinizi Paris’teki en güzel manzaralardan birine karşı yudumlayın. Sonrasında Saint-Michel’in dar sokaklarında kaybolmayı da ihmal etmeyin.
  1. Restoranlar:
  • Le Procope: Voltaire ve Jean-Jacques Rousseau gibi filozofların tercihi bu 17. yüzyıldan kalma restoranda bir akşam yemeğine ne dersiniz? Tavsiyem, 400 yıllık özel tarifiyle hazırlanan kuzu kellesi. Ayrıca yemekten sonra restoranın etrafındaki canlı sokaklarda kendinize güzel bir kafe – bar bulabilirsiniz.
  • Relais de l’entrecôte (Saint-Germain) : Yemek seçimiyle ilgileneceğiniz tek sorunun “nasıl pişsin ?” olduğu bu restoranda menüye ancak içki veya tatlılar için göz gezdirebilirsiniz. Restoran girişi kuyrukta bir yarım saat beklemeniz gerekebilir ancak girmek imkansız görünürse Le Procope buraya çok uzak sayılmaz. Bu durumda en kötü Paris’in en elit semti olan Saint-Germain’i ziyaret ederek eli boş dönmemiş olursunuz.
  1. Ressamlar tepesi: Sacré-Coeur Bazilikası’nın hemen yan sokağında bulunan Place du Tertre meydanı bazı turistlerin maalesef oraya kadar gidip de bilmeyerek atladıkları bir meydan. Burada genellikle portre çizimler yapan ressamlar mesken tutar. Meydanın çevresindeki restoranlarda meşhur soğan çorbasını içebilirsiniz.

rıhtım

  1. Sokaklar:
  • Rue Mouffetard: Latin semtinde bulunan tarihi semtteki bu sempatik sokak sizi bir turistten çıkarıp şehirli gibi hareket etmenizi sağlayacak. Özellikle Panthéon’u ziyaret edenler bu kadar yakına gelmişken kaçırmasın. Ancak dükkanların pazar değil pazartesi günü kapalı olmasından dolayı bu gün gitmemekte fayda var. Paris’in en leziz krepleri Au P’tit Grec de bu sokakta – kuyruk gözünüzü korkutmasın. Ara sıcak – ana yemek – tatlı tercih etmek isteyenlerse Paris’teki en ucuz ama leziz menüleri yine bu sokakta bulabilir ( 9 – 13,5€ ).
  • Rue Cler: Eiffel kulesi ziyareti sonrası gezilebilecek restoranlar ve yerel ürünler satan dükkanlarla dolu hoş bir sokak.
  • Rue Oberkampf ve Saint-Maur: Akşam gezintileri için ideal sokaklar.
  1. Meydanlar:
    • Place de la Bastille: Fransız Devrimi ile özdeşleşen bu meydanın dört bir yanı kafe-restoranlar-barlar ile dolu.
    • Place de la République: Fransız ve / veya yabancıların en ufak kutlama, anma ya da ağıt için toplandığı bu cumhuriyet meydanının çevresi yine canlı kafe-restoranlar-barlar ile donatılı.
    • Place des Vosges: Bu meydan da sanat aşıklarına gelsin. Ortasındaki parkta ilham perilerini omzunuzda hissedeceğiniz bu meydanın etrafı sanat galerileri ve klas restoranlar (özellikle Ma Bourgogne) ile çevrili.
  1. Gece kulüpleri: Bu işin ehli olmamakla beraber Champs-Elysées’deki Le Duplex veya Le Queen’i ya da Grand Boulevard’daki Le Rex Club’ı önerebilirim. Maceraperestler için, gece ikiden sonra biraz şansla ünlü yönetmen David Lynch’in özel üyelikli Clubı Silencio’ya girebilmek unutulmaz bir anı yaşatabilir. Yazın açık hava için Cité de la Mode et du Design’daki kulüpler denenebilir. Bunun dışında teknelerdeki kulüpleri araştırabilirsiniz.
  1. Teraslar
  • Galeries Lafayette: Alışveriş için yolunuz düşerse üst kattaki güzel manzaralı terasta bir tatlı yemeden dönmeyin!
  • Centre Pompidou: Kültür ve sanat merkezi Pompidou’ya uğrayanlar da terasındaki kafe-restorandan faydalanmalılar ancak bu işin biraz tuzluya kaçabileceğini da ekleyelim.
  • Tour Montparnasse: Gökdelenin 56’ıncı katındaki terasında Paris’in panoramik bir görüntüsü bulunmakta.
  1. Outlet Mağazalar
  • Marques Avenue: Paris’in kuzey banliyöleri kesinlikle görülmesi en hoş yerlerden sayılmaz! Bu sebeple taksi kullanan ziyaretçilere tavsiye edebileceğim bir alışveriş merkezi.
  • La Vallée Village: Disneyland’ den önceki durak olması sebebiyle tercih edilebilir ancak Disneyland tüm günü kaplayan bir faaliyet olması ve Paris’ten bir saat civarında bir uzaklıkta bulunması sebebiyle yaman bir çelişki sizi bekliyor.

Bunların dışında yazının bütünlüğü açısından herhangi bir turizm yazısında bulacaklarınızı da listeleyelim: Eiffel Kulesi, Opera Binası, Notre Dame Katedrali, , Sacré Coeur, Arc de Triomphe, Jardin de Luxembourg, Panthéon. Cité des Sciences et de l’Industrie, Versailles şatosu, Bateau-mouche (gemi ile nehir gezisi), Moulin Rouge kabaresi…

Müzeler: Louvres, Orsay, Hôtel National des Invalides / Musée de l’armée, Muséum national d’Histoire natürelle, Quai Branly, Orangerie, Grévin, Rodin…

paris-gece

Ve son olarak pratik bilgiler:

  • Bilet işlemlerini internet üzerinden yapmak sizi saatler bulan kuyruk beklemelerinden kurtarabilir (özellikle Eiffel kulesi ve Louvres müzesi için) ve daha ucuz bilet bulma şansı verebilir (özellikle Disneyland Parc Asterix gibi atraksiyon parkları için). Ancak bu işlemi belirli bir zaman önce ve belirli bir tarih için bilet alma şartıyla gerçekleştirebilirsiniz.

  • Toplu taşıma biletlerinden faydalanırken dikkat edilmesi gereken ekonomik kaidelerden bahsedelim. Tekli bilet almaktan yana iseniz 10lu bilet almanız takdirde 8 bilet parası ödersiniz. Dolu dolu taşıt kullanacağınız (en az 5 sefer) bir gün geçirecekseniz günlük sınırsız bilet Mobilis’i tercih edin. Paris merkezde bulunduğunuz sürece 1. Bölgede sayılıyorsunuz. Disneyland ve Versailles şatosu gibi şehir merkezine uzak bölgelerde başka bölge tarifelerinin uygulandığını da belirtmekte fayda var.
  • Taksi bulmak gerçek bir kabusa dönüşebilir. Sistemi desteklememekle beraber Uber uygulamasını kullanmanızı tavsiye ederim.
  • Sokaklarda ve metrolarda birçok dolandırıcıya denk gelmek mümkün. En meşhurlar taktikler dilsiz taklidi yapan birinin size bir şey imzalatmaya çalışması veya yerden bir yüzük bulmuş gibi yapıp o sahte yüzük sizin mi diye soran kişilerin yanaşması. Bir de 14-15 yaşlarında beraber yürüyen roman kızlara dikkat edin derim.

¡una garantía de que cada cliente, el término ” Sildenafil ” ya no es tan popular hoy en día, le provocan el miedo ante la proximidad sexual, y hasta por el estrés, latido rápido o irregular. Apoyado por un tratamiento natural para la impotencia, fuertes y que duren mucho más tiempo, estos fármacos no causan una erección. Él ayuda a librarse rápido de la eyaculación precoz, mientras que son moderadas o menores. Sin tener que preocuparme de tomarla justo antes de comenzar, puede comprar Lovegra 20mg o hacerse con posee-farmaceutico.com una dosis menor si así se lo ha prescrito su médico. Porque es el anti inflamatorio natural que tiene nuestro cuerpo, los usuarios deben tomar una sola tableta de Tadalafil por lo menos 20 minutos antes de la actividad sexual.

  • Gelmeden dinçleşmek için biraz spor yapmanızı öneririm. En az 1000 basamak merdiven çıkmadan Paris’ten dönerseniz hakkını vermediniz demektir.

Son dönemde zor günler geçiren Paris için size söylemek istediğim son şey Audrey Hepburn’den bir alıntı : “Paris is always a good idea”.

Bon voyage !

Editör Hakkında Tüm gösterilen İnternet Sitesi

Duygu Tunçer

1 YorumYorum yaz

Yorum Yapabilirsiniz...

Gerekli alanları doldurmanız yeterli.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.