Küba’ya Ne Zaman Gidilir?

1960’lı Yılların Dünyası Küba

Öyle bir ülke düşünün ki nereye giderseniz gidin etrafınız rengârenk evlerle dolu, yollarda klasik otomobiller, kafanızı çevirdiğiniz her yönde tarihi yapılar ve müzelerle dolu. Bu ülke tabi ki de Küba. Yıllardır İspanyol, İngiliz, Hollanda ve Portekiz sömürgesine karşı mücadele vermiş ve günümüzde hala bu sömürgelerin izlerini taşıyan gizemli ülke Küba’da hayatınızın en ilginç gezintisini yapabilirsiniz. Tarih tutkunlarının vazgeçilmez ülkesi diyebileceğimiz Küba’da birbirinden güzel müzelerde gezinti yaparak, sömürgecilik yıllarına uzanan gelişmeleri ve mücadeleleri inceleyebilirsiniz. Sıcakkanlı insanları, lüksten uzak sıradan yaşantılarıyla karşılıyor sizleri. Sömürge döneminden kalma ihtişamlı ve rengârenk evleri gezinebilir ve halkla samimi bir sohbet yapabilirsiniz. Küba Turları için en güzel detay budur.

Klasik Otomobillere Hayran Kalacaksınız

Sokaklarda gezinen klasik otomobiller sizi 1960’lı yıllara götürüyor. Hiç bozulmamışçasına korunan otomobiller ve tarihi yapıları gördükçe bu ülkeyi tercih ettiğiniz için kendinize teşekkür ediyorsunuz. Ülke sadece tarihi yapılar ve klasik otomobillerle anlatılacak kadar küçük değil elbette ama insan o kadar çok etkisinde kalıyor ki kafanızı sağa sola çevirmekten kendini alamıyor. Parklarıyla da oldukça keyifli anlar sunan Küba’da tarihi meydana kurulun ve eşsiz manzara karşısında bir şeyler yudumlayın.

Sömürge Tarihine Uzanan Yolculuk

Tarih gezintinize kısa bir mola vermek ve sahile gidip gök mavisi denizin keyfini çıkarmak isterseniz hemen bir taksi çevirip Varadero şehrine hareket edin. Palmiye ağaçlarının altına uzanıp güneşin tadını çıkarın ya da beyaz kumsalda yürüyüş yaparak suyun sesiyle yorgunluk atın. Varadero şehrinde ilk önce büyüleyici güzelliğiyle sizi sarmalayan Parque Josone parkını gezinebilirsiniz. Eğer biraz daha doğanın içerisine girmek istiyorsanız Reserva Ecologica Varahicacos’u gezinin ve envai çeşit bitkileri inceleme şansını yakalayın. Tabi ki buraya kadar gelmişken 2500 yıllık insan kemiklerinin sergilendiği Cueva de Musalmanes isimli mağarayı gezinmeden olmaz değil mi? Ayrıca ilginç yapısı ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyüleyen Ambrosio Mağarasını da gezinerek tarih öncesi duvar resimlerini inceleme şansını yakalayabilirsiniz.

Küba’nın resmi dili İspanyolcadır ama turizmin önemini göz önünde bulundurdukları için turistik merkezlerde ve otellerde İngilizce hakim dil olarak kullanılıyor. Ülke Noel dönemleri ve Temmuz Ağustos aylarında tüm Dünya’dan ziyaretçi akınına uğruyor. Çok kalabalıkta gezinemeyeceğinizi düşünüyorsanız Küba tatili için en ideal dönem havanın çok soğuk olmadığı ve fırtınaların nadir görüldüğü Ocak ve Mayıs ayları arasıdır. Küba’ya Türkiye’den direkt uçuş bulamazsınız ama önce Havana’ya ardından da Küba’ya hareket edebilirsiniz. Küba gezilecek yerler listesi yapmaya başlayalım.

Trinidad: 1850 yılında takılı kalmış bir kent izlenimi veren bu kasaba bu yönüyle UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine alınmıştır. İspanyol sömürge döneminden kalma ihtişamlı ve renkli binalar, tarihi yapılar ve antik eserlerle dolu bir kasama olan Trinidad, kesinlikle görmeniz gereken yerlerden biridir.  

Pinar Del Rio: Tarih boyunca önemli bir tütün üretim merkezi olan bu şehirde yerel halk tarihte İspanyol, İngiliz, Hollanda ve Portekiz sömürgesine karşı önemli mücadeleler vermiştir.

Colon: Şeker kamışı, portakal ve tütün üretiminin merkezi diyebileceğimiz bu şehir, ülkenin önemli ticaret merkezlerinden biridir.

Santiago de Küba: Ülkenin başkenti olan bu şehir Küba devrimi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Tarih gezintilerini seviyorsanız eğer, 1 Ocak 1959 tarihinde Fidel Castro’nun devrimi ilan ettiği şehir merkezini kesinlikle görmelisiniz. Ülkenin kaderini değiştiren devrimlerin ilk ayağını bu şehir oluşturmuştur.

Matanzas: Doğal güzellikleri, tarihi yapısı ve ekonomik gücüyle ülkenin önemli şehirlerinden biri olan Matanzas’ı, Küba gezinizde mutlaka görmelisiniz.

Cienfuegos: Ünlü şarkıcı Benny More, beysbol oyuncusu Cristobl Toriiente, Ressam Gina Pellon gibi önemli isimleri yetiştiren bu şehir, tarihi merkeziyle UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine girmeye hak kazanmıştır. Önemli tarihi eserlere ve yapılara ev sahipliği yapan bu şehir kesinlikle görülmeye değer.

Varadero: Parklar, müzeler ve beyaz kumsalı ve masmavi deniziyle tatilcilerin en gözde mekânlarından biridir. Küba da pek görmeye alışık olmadığınız lüks otelleri, beac’leri ve golf sahasıyla burada eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.

Santa Clara: Küba devriminin en önemli sembolü Ernesto Che Guevara’nın mezarının bulunduğu bu şehri gezinmeden olmaz.

Havana: Küba’ya bağlı bir şehir olmasına rağmen, geleneklerin aksine rengarenk evleri, klasik otomobilleri ve eğlence mekanlarıyla muhteşem bir görünüme sahiptir. Günümüzde hala İspanyol sömürgesinin izlerini taşıyan bu şehirde keyif dolu günler sizi bekliyor.

Camagüey: Tarihi yapılarıyla önemli bir şehir olan Camagüey, sessiz ve sakin bir gezinti isteyenler için ideal bir şehirdir.

Karayip, İspanyol ve Afrika’nın Lezzetli Yemekleri Küba’da

Izgara et, siyah fasulyeli pilav, haşlanmış patates ülke mutfağının olmazsa olmazıdır. Küba mutfağında ızgarada pişmiş et oldukça fazla tüketiliyor. Tabi ki bunun yanında pilav ikramı da hemen masanızda beliriyor. Hangi yemeği sipariş ederseniz edin yemekle birlikte muhakkak pilav da ikram ediliyor. Sade, etli, deniz ürünleri ve sebzeli olmak üzere pilavın birçok çeşidini bu ülkede tadabilirsiniz. Geleneksel Küba mutfağı Karayip, İspanyol ve Afrika mutfağının birleşimiyle ortaya çıkmış diyebiliriz. Bu ülkede tatil yapıyorsanız eğer siyah barbunyalı beyaz pirinç pilavı olan Congria’yı kesinlikle tatmalısınız. Farklı bir lezzet olan Congria’yı ilk gördüğünüzde şaşıracaksınız ama tadına baktığınızda bütün ön yargılarınızı kaldıracaksınız. Ayrıca yeşil muz kızartması da Küba mutfağının vazgeçilmezlerinden biridir. Neredeyse bütün yemeklerde birbirinden ilginç baharatlar kullanan Kübalı aşçılar ayrıca ülkenin tarımsal alanda en önemli üretimi olan şeker kamışı ve baklagillere de bütün yemeklerinde yer verirler. Yurtdışı Turlar sırasında en farklı lezzetleri tatmak belki de en güzel detaydır. 

Müzik ve Festival Denilince Akla İlk Gelen Ülke Küba

Müzik ve festival denildiği zaman akla ilk gelen ülke Küba olmalıdır. Müzik ve eğlenceye oldukça fazla önem veren Kübalılar, birbirinden ilginç festivallere imza atıyor. Uluslararası Havana Bale Festivali kapsamında Dünyanın birçok noktasından ülkeye gelen bale toplulukları inanılmaz güzel ve eğlence dolu bir şölen sunuyor izleyicilerine. Tabi ki bale konusunda da kendini gösteren Kübalılar, birkaç örnekle sizi şaşırtmaya devam ediyor. Ekim ayının son haftasında ülkenin başkenti Santiago de Küba’da düzenlenen bu festivalde siz de dans ederek gönlünüzce eğlenebilirsiniz. Aralık ayında düzenlenen Uluslararası Jazz Festivali de ülkenin önemli müzik festivallerinden biridir. Eğer müzik keyfinize ara vermeden devam etmek istiyorsanız Haziran ayında düzenlenen Varadero Müzik Festivaline de katılabilirsiniz. Sinema tutkunlarının vazgeçilmez festivali olan Havana Film Festivali de tüm dünyanın yakından takip ettiği önemli etkinliklerden biridir. Aralık ayının ilk iki haftası düzenlenen Havana Film Festivali Dünyanın birçok noktasından yapımcıyı ve sanatçıyı bir araya getiriyor. Komünist devriminin başlangıç günü olarak kabul edilen Moncada Day festivali de ülke halkının önem verdiği festivallerden biridir. 26 Temmuz’da düzenlenen bu festivalde binlerce halk sokaklara dökülüp özgürlük şarkısı söyler.    

Editör Hakkında Tüm gösterilen İnternet Sitesi

Duygu Tunçer

Yorum Yapabilirsiniz...

Gerekli alanları doldurmanız yeterli.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.