Gamacoba! Yani Gürcü dilinde merhaba;
Gürcistan, ülkemizin hemen yanı başında bulunan saklı bir cennet bahçesidir. Çoğu şehirlerinin Karadeniz bölgesini andırdığı bu ülke de yapılacak pek çok aktivite, gezilecek bir çok alan bulunmakta. Tarihin her alanında kendine yer bulmayı başaran bu ülke, zaman zaman farklı devletlerin yönetimi altında da yaşamayı bilmiştir. Osmanlılardan Sovyetlere kadar uzanan geniş bir tarihin tüm izlerini bu ülkede görebilirsiniz.
Gürcistan Turları sırasında bu güzel ülkeyi yakından tanıyacaksınız. Siyasi çalkantıları olan ülkelerden birisidir. 2008 yılında Rusya ile girdiği savaşta büyük darbe yemiştir. Bu gibi gelişmelere rağmen insanlar cana yakın, sevimli ve herşeyden öte yardımseverdir.
Ülkenin her bir köşesi adeta cennet bahçesini andırsa da yeterli tanıtımın olmaması sebebiyle bilinmeyenleri çoktur. Kış aylarının yağışlı yaz aylarının ise ılıman geçtiği bu ülkede en ideal tarih ilk bahar veya son bahar ayları olacaktır.
Gezilecek yerlerine bakacak olursak;
Batum
Karadeniz bölgesine kıyısı olduğundan ve turizmin nimetlerinden yararlanmayı bildiğinden olsa gerek ülkenin en önemli destinasyonudur. Bölgede casinoların yasal olması, diğer etki eden yanıdır.
Tiflis (Tbilisi):
Gürcistan’ın başkenti Tiflis tarihi, doğal ve turistik güzellikleriyle dikkat çeker. Bu şehri gezmek isterseniz bir günün yetmeyeceği aklınızda olmalı. Harika destinasyonlardan birisi olan Tiflis, ülkenin sosyo ekonomik yapısını da görmenize imkan tanıyacaktır.
Akhaltsikhe:
Türk tarihi açısından önemlidir. Osmanlı kalesiyle bilinir. Sapara manastırı ve Khertvisi kalesi gibi alanlarda görülebilmektedrir.
Borjomi:
Gürcistan’ın maden suyu şehridir. O da ne diyecek olursanız, bu şehrin parklarında sürekli olarak maden suyu akmaktadır. Bu ayrıntıyı görmek için gidebilirsiniz, aksi halde herhangi bir tarihi ve turistik yanı bulunmuyor.
Mtskheta:
Tiflis’e 20 dakika uzaklıkta bulunan şehirde Swetitskhoveli Kilisesi ve şehrin tepesinde Jvari Manastırı bulunuyor. Tiflis’e giderken ya da dönerken birkaç saatliğine uğrayabilirsiniz.
Gori:
Stalin’in doğduğu şehirdir. Eğer komünizmi merak ediyorsanız Stalin’nin doğduğu ev müzeye çevrilmiş. İlginç mağara ve kiliseleriyle de bilinmektedir.
Kutaisi:
Gürcistan’ın en büyük ikinci şehri. Burada 11. yüzyılda yapılan Bagrati Katedrali ve 12. yüzyılda yapıla Gelati Manastırı bulunuyor.
Genel anlamda bu şekilde kısa bir özet vermeye çalışsak da ülkenin muhteşemliğini ve görsel şölenini görmek için ziyaret edilebilecek yerler listesini çoğaltabiliriz. Harika fırsatların sizi beklediği bu ülke de her an önünüze farklı deneyimler çıkabilir. Fırsatları değerlendirebileceğiniz, tarihi ve turistik yerlerini gezebileceğiniz, kültürel değerleri yakından tanıyabileceğiniz bu ülke de her taşın yeri ayrı olacaktır. Keyfini sürmek ve mükemmelliği yakalamak için Yurt dışı turlar arasında olan Gürcistan sizi bekliyor.
